top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıUnicorn

Derin Bellek İşlemi: Geçmiş Yaşam Anılarını İyileştirmek - Tülin Etyemez & Yasemin Tokatlı

Güncelleme tarihi: 23 Ara 2017

Dünya Regresyon Uzmanları Birliğinin 18-27 Ağustos 2006 tarihleri arasında Frankfurt’ta düzenlediği yaz okulunda pek çok farklı atölye eğitiminin yanı sıra, ünlü ve deneyimli iki regresyon uzmanı tarafından verilen iki kısa eğitim programı da yer aldı. “Derin Bellek İşlemi: Geçmiş Yaşam Anılarını İyileştirmek” başlıklı ilk eğitim programı 19-21 Ağustos tarihleri arasında Dr. Roger Woolger tarafından verildi.


Oxford Üniversitesinde psikoloji okumuş ve Zürih’teki Carl Jung Enstitüsünde eğitim görmüş ve karşılaştırmalı dinler dalında doktora yapmış bir psikoterapist olan olan Dr. Woolger ile tanışmak, onu tekniğini kullanırken izlemek hayli eğitici bir deneyimdi. 1993 yılından beri İngiltere, Brezilya ve ABD’de profesyoneller için regresyon eğitimi vermekte olan Dr. Woolger, ülkemizde de eğitim vermek istiyor. Ülkemizi pek çok kez ziyaret etmiş ve gittiği tarihi yerlerin karakalem resimlerini yapmış olan Dr.Woolger’ın molalar sırasında bizimle paylaştığı Efes ve Didim eskizleri çok etkileyiciydi.


Dr. Woolger’ın Deep Memory Process (Derin Bellek İşlemi) adını verdiği ve Jung, Freud, Reich’tan psikodramaya, spiritüel psikolojiden şamanik şifaya, sufizmden Shakespeare’in sonelerine dek geniş bir yelpazeyi içeren regresyon terapisi tekniğini sanatın çeşitli dallarıyla başarılı bir şekilde harmanladığına tanık olduk. Günümüzde pek çok çalışma zihinsel düzeye odaklanmaktayken, Derin Bellek İşlemi zihni, duyguları ve ruhu kapsamlı tek bir işlem içinde dönüştürmeyi hedeflemekte olduğundan insanın kendini ifade edişinin tüm tarzlarına içinde bir yer ayırmakta.


Dr. Woolger kendini eklektik ve pragmatik bir uzman olarak tanımlıyor; elindeki vakayı bir iyileşme sürecine götürecek olan derindeki anıları ortaya çıkartabilmek için tüm dinlerden, tüm inançlardan, tüm terapilerden ve tüm sanat dallarından yararlandığını sık sık belirtiyor. Tibet Budizminin önemli bir kısmını oluşturan bardolar, yani ölüm sonrası halleri ele alırken şunları anlatıyor: Kişi, önceki yaşamlarının her birinin sonunda bu bardolardan geçer veya “ısrarcı kompleks”leri sebebiyle bu bardolardan birinde uzun süre takılı kalır ve bu kompleksin izlerini taşıyarak yeniden bedenlenir. Oysa, pek çok yaşam boyunca taşıdığı ısrarcı kompleksler sebebiyle içinde bulunduğu ölüm sonrası halde, o yaşamdaki kimliğin kendisinden daha önce öteye göçmüş ve yücelmiş atalarıyla, daha doğrusu atasal arşetiplerle (bunların özellikle ruhsal gelişim açısından ilerlemiş olmasına dikkat ederek) karşılaşmasını sağlamak o kişinin bu ısrarcı kompleksi anlamasını ve aşmasını sağlayan şifa verici bir deneyim oluşturur.


Eğitim programı sırasında ele alınan ve çok ilginç verilerin elde edilmesini sağlayan bir başka teknik ise bedensel farkındalığın derinlerine gömülü olan şimdiki ve geçmiş travmaları ortaya çıkartmak amacıyla yapılan süptil beden taramasıydı; belirli duygulara odaklanıp bunların bedenlerimizde nasıl algılandıklarını belirledikten sonra, beş dakika gibi kısa bir süre içinde elde edilen bu verilerin nasıl kolayca bir geçmiş yaşam anısına köprü oluşturabileceğine tanık olduk. Bu duygular arasında üzüntü, kızgınlık, suçluluk, sorumluluk gibi çeşitlemeler yapılabilmekte. Travmatik ölümler sonucunda oluşan ve yaşamlar boyunca taşınan psişik damgaları (samskaralar) belirlemek için yapılan süptil beden taraması sayesinde kronikleşmiş fiziksel kalıplar kadar kronikleşmiş psişik kalıpların da ortaya çıkartılması mümkün olabilmektedir.


Dr. Woolger her bir çalışmaya etkileyici bir klasik müzik parçası çalarak ve o sırada Shakespeare’den, Mevlana’dan ve pek çok ünlü düşünürden seçtiği alıntıları okuyarak başladı; onun kullandığı ve daha çok bedensel duyumların yoğunlaştırılıp barizleştirilmesini içeren tekniklerin ne kadar hızlı sonuç verdiğini deneyimleyerek öğrendik.


İki buçuk gün süren eğitim programı içinde tamamen bedensel farkındalık hali içindeyken bir geçmiş yaşam anısına nasıl ulaşacağımıza, süptil beden veya enerji alanı içine yerleşip derinlere gömülmüş fiziksel ve duygusal travmaları nasıl salacağımıza, başka yaşamlarda başlamış ama tamamlanmamış karmik çatışmaları yeniden düzenleyerek şimdiki yaşamdaki meselelere nasıl çözüm getireceğimize, eski korkuları ve akıl karışıklığının önündeki engelleri kaldırmak için ölüm anındaki geçişi nasıl serbestçe hatırlayabileceğimize, ruhsal varlıkların artık uygun bulmadığımız bağlantılarından kendimizi nasıl kurtarabileceğimize, ruhumuzun reddedilmiş parçalarını bağışlayıp nasıl uzlaşacağımıza ve ruhlarımızın Ebedi Dönüş ile ilgili amacını nasıl anlayabileceğimize ilişkin teorik ve pratik bilgiler aldık.


Eğitim programının en ilginç kısmını büyük doğal afetler, savaşlar veya travmatik ölümler sebebiyle bedenlerini terk eden ruh varlıklarının büyük bir çoğunluğunun sırf bedenleri uygun bir şekilde gömülmedikleri için dünyaya bağlı kalıp ötealeme geçemediklerine ilişkin örnekler oluşturmaktaydı. Regresyon uygulaması sırasında, kişinin o yaşamdaki bedeni için en uygun gördüğü usulle defnedilmesine yardım edildiğinde, büyük bir rahatlamanın ortaya çıktığına tanık olduk. Özellikle de irili ufaklı gruplara komutanlık ederken ölen ve idaresi altındakilerin ölümüne yol açtıkları için “vazifemi tamamlayamadım” şeklindeki suçluluk duygusuyla yeniden bedenlenen varlıkların şimdiki yaşamlarında ortaya çıkan fiziksel ve psişik sorunlar ele alındı; regresyon terapisi sırasında komutan olan kişi ile onun komutasındaki kişilerin biraraya getirilmesi ile iyileşme sağlayan bir karşılaşmanın nasıl yaşanabildiğine ilişkin örnekler anlatıldı.


Özellikle tamamlanmamış vazifeler, tamamlanmamış işler, ilişkiler, ölümler insan varlığının alanında derin izler bırakabiliyor. Enerji bedeni üzerinde pek çok yaşamlar boyunca taşınabiliyor. Regresyon uygulaması bu biriken enerji yoğunluklarının salınmasında ve yeniden yapılanmasında işlev görebiliyor. Aynı anı parçasını tekrar yaşamak, nedenini görmek, anlayışını kavramam iyileşmeyi doğal olarak beraberinde getirebiliyor. Travma anlarında donan, katılaşan duygular ve bunların bedenle olan konumlandırmaları yaşamımızın içerisinde aşmamız gereken unsurları oluşturuken bir yandan da bizi eğiten, geliştiren ögeleri yaşamımıza sokuyorlar.


Ölüm anında yarın kalan duyguların, yapılmak istenen eylemlerin, bitmemiş hareket ve duyguların kişinin birçok yaşamları boyunca taşındığına atölye çalışması sırasında yapılan uygulamalarda tanık olduk.


Şu an içerisinde geçmişi ve aynı zamanda da geleceği barındırıyor. Şimdi yaptığımız eylemler bir sonraki yaşamımızın tohumlarını ekiyor.


Özellikle tüm bu yeniden yapılanmaları, regresyon uygulamasının unsurlarını, ölüm realitesinin yaşanması ve korkuların yapılanmasını gözlemlediğimiz çok verimli bir atölye çalışması sonunda Roger Woolger’ın söylediği bir cümle tüm bu işin özetini veriyordu; “Bizler bu yaşamımızda daha iyi ve temiz ölümler yaşamak için regresyon çalışmaları yapıyoruz.”

83 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page